kekemelik

pelteklikKüçük bir çocuğun peltek peltek konuşması sevimli olabilir ama uzun süren pelteklik bir konuşma sorunu sayılır. Çoğu çocuk yeni konuşmaya başladığında peltektir. Bunun nedeni çok basittir. Bazı sesleri, özellikle de "b", "z" ve "r" seslerini çıkarmak, ötekilerden daha zordur.

Çocuklar, konuşmayı öğrenmeye başladıklarında, hemen bütün sesleri yetişkinlerin çıkardığı biçimde çıkaramazlar. Konuşma yavaş yavaş öğrenilir. Çocuk günden güne sesleri tanıyıp öğrenir ve böylece sözcük dağarcığını genişletir. Küçük çocuklar, pek az ses çıkarabilirler.

Devamı...
 


Kekemelik-Hipnoz Cd seti Kirlenen her şey temizlenir. Bedensel temizlik, mekansal temizlik, hücresel temizlik vb. Bilinçaltı da yıllar içerisinde doğuştan itibaren gereksiz, boş, zararlı bilgi ve düşüncelerle dolar, taşar. Taşma anı herhangi bir hastalığın ortaya çıktığı andır. İnsanların bilemediği şey bilinçaltının nasıl temizleneceğidir. Çünkü kirli tabaklarınızı nasıl temizleyeceğinizi öğrenmişsinizdir. Ev temizliği de bilinir. Ama bilinçaltı temizliği bilinmez. Size sunduğumuz bu setle kolaylıkla bilinçaltınızı temizleyebileceksiniz. Bir telkinin yada terapinin etkinliğini artıran en önemli faktör tekrardır. Uzun yıllardan beri hipnoz çalışmaları yapıyorum.

Bir telkinin etkili olması için onun belli bir süre tekrar tekrar verilmesi gerekiyor. Bir deyim vardır, Birine 40 gün delisin desen deli olur, diye. Bunun için iş yerinde yaptığımız hipnoz çalışmaları yeterli olmayabiliyor. Bu eksikliği gidermek için, Bilinçaltı Kozmik Temizlik Setlerini, oluşturduk. Bütün psikolojik sorunlar için bilinçaltı temizlik setlerini oluşturma çalışmalarımız devam ediyor. İlk olarak, Kekemelik-Kozmik Hipnoz Setini piyasaya sürdük. Bu setlerin en önemli faydası evinizde kendi kendinize bilinçaltınızı temizlemenize yardımcı olmasıdır.

Devamı...
 

Kekemeliği açıklayan çok sayıda yaklaşımın olması, konuyla ilgili çalışanları bir çok bulgu ve tedavi yöntemi ile karşı karşıya getirmektedir. Her tedavi yaklaşımı, bir kuramın üzerine yapılanmıştır.

Örneğin davranış değiştirme teknikleri ile tedavi yöntemi, kekemeliği^"öğrenilmiş"bir davranış olarak ele almaktadır. İşitme testlerinden elde edilen sonuçlar, kekemeliği işitsel geribildirim mekanizmalarındaki bozukluğa işaret ettiği şeklinde yorumlanırken, kalıtımın kekemelikte etkisi ile ilgili çalışan araştırmacılar, kekemeliğin kalıtımsal bir bozukluk olduğunu öne sürmektedirler.

Bu yaklaşımlardan her biri kekemelik hakkındaki verilerin bir açıklamaya çalışır, ancak henüz kekemelik hakkında tüm araştırma verilerini bir arada açıklayabilen bütünleyici bir yaklaşım yoktur. Diğer yandan ilgili temel tartışma, daha çok kekemeliğin psikolojik kökenli mi, fizyolojik kökenli mi olduğu ayrımında odaklaşmıştır.

 

20. yüzyılın başlarındapsikanalitik kuram doğrultusunda, kekemeliğin, "ruhsal" bir bozukluktan (nevroz) kaynaklandığı görüşünün taraftar kaybetmesiyle birlikte, bozukluğun nörolojik kökenli olduğu görüşü ortaya atılmış ve kısa bir süre için de olsa  geniş ölçüde kabul görmüştür.

Travis, kekemeliğe beynin bir yarısının diğer yarısı üstünde yeterli ölçüde baskınlığı olmamasının yol açtığını ileri sürmüştür. Bu kurama göre, kekemeliğin nedeni; ses, artikulasyon ve solunum sistemleri arasındaki kassal ve aerodinamik koordinasyon bozukluğudur. "Serebral baskınlık" kuramına göre dilin sol ve sağ yarısı, çene ve diğer konuşma yapılan motur sinir itkilerini iki yarımküre yapısındaki ayrı kaynaklardan almaktadır. Akıcı konuşma için bu iki etki akımının   uyumlu çalışması gerekmektedir.

Bir yarımkürenin sinir etkilerini zamanlaması için daha baskın olması gerekmekte, yarımkürelerden birinin daha baskın olmadığı durumlarda bize yarımküreler birbirinden bağımsız hareket etmektedirler. Bu durumun sonucunda, konuşma kaslarının iki yarısı arasındaki hareketlerin uyumla çalışamaması nedeniyle konuşma  bozukluklarına yatkınlığın ortaya çıktığı vurgulanmaktadır. Nöropatofizyolojik olarak sol temporal ve frontal bölgede kanlanmanın azaldığı (özellikle konuşmanın motur

Devamı...
 

West (1958), kekemeliğin duygusal strest ile tetiklenebilen nöbetlerin eşlik ettiği, epilepsiyle ilişkili konvülsif bir bozukluk olduğunu düşünmüştür. West, kuramını kekemeliği olan kişilerde kekeleme anında gözlenen kan-şeker dengesizliğiyle ilişkilendirmiştir.

Bu kuram, kekemelikle ilişkili nöro-psikolojik, beyin dalgaları, kan kimyası, bazal metabolizma araştırmalarıyla ilişkilidir. Kekemeliğin nedenini, konuşma esnasında ortaya çıkan fizyolojik ve aerodinamik olaylarla açıklamaya çalışan araştırmacılar kekemeliğe, fonasyon, solunum ve artikülasyonla ilgili problemler olarak bakmışlardır.

Schwartz, kekemeliğin ses tellerindeki aşırı gerilimden kaynaklandığını ileri sürmüştür. Schwartza göre; çocuk gerilimli ses telleri üzerinde odaklaştırmak gibi bir eyilimle doğmuşsa, kaygı verici durumla karşılaştığında, konuşmak için ses tellerini bir araya getirdiğinde, fazla gerilim ses tellerinin aniden kapanmasına neden olur.

Devamı...
 

Sayfa 2 / 5

<< Başlangıç < Önceki 1 2 3 4 5 Sonraki > Son >>